Ağızçevresinde oluştuğu zaman oral, genital bölgede oluştuğunda ise genital herpes adını alır. Uçuğa neden olan 2 çeşit herpes virüs vardır: Herpes Simpleks Tip 1 (HSV1) ve Herpes Simpleks Tip 2 (HSV2). Ağız çevresinde görülen uçukların çoğ HSV1, genital bölgede görülen uçukların çoğu ise HSV2 tarafından oluşur. Kızarıklık Kaşıntı, Deri dökülmesi gözlemlenebilir. ayaktaki siğil nasıl geçer araştırması yapıp kendi kendilerine tedavi uygulamadan önce mutlaka doktora başvurmaları Bebeklerdegözaltı kızarıklığı nedenleri: Kaza sonrası gözün çizilmesi, kızarıklık sulanma ile kendini gösterir. Altıncı aydan itibaren dış dünyayla teması artan bebeklerde kızarıklık alerjik olarak kaşıntı ve sulanma şeklinde ortaya çıkabilir. Özellikle bahar aylarında polenlere karşı alerjik duyarlılık Karbonat Karbonat, peteşi tedavisi için uygulanacak en etkili ve doğal yöntemlerden birisidir. İçinde bulunan renk açıcı özellikleri sayesinde kırmızı lekeler ve peteşinin kısa zamanda kolayca kaybolmasına yardımcı olur. 1-2 yemek kaşığı karbonat ve hindistancevizi yağını karıştırıp macun kıvamına getirin. 1günde sivilce nasıl geçer? İltihabı azaltmak ve kızarıklığı hafifletmek için temiz pamuklu bezin içine bir kaç tane buz küpü koyun sivilce kızarıklıklarının olduğu bölgeye uygulayın. Bunu yaparken sivilcenin üzerinin çok bastırmayın yoksa patlatıp, enfeksiyonun etrafa yayılmasına neden olursunuz. 4 Aloe Vera Jeli. Aloe vera jeli, cildi yenileyen ve dokuları onaran bir bitkisel destektir. Dudak şişmesi durumunda güvenle kullanılmaktadır. Dudaklarda oluşan şişlik ve kızarıklık için aloe vera jelini tercih edebilirsiniz. Kullanım için parmak ucunuza aloe vera jeli almalısınız. BPrhG. Cildin yapısında normalin dışında bir nedenden kaynaklanan cilt semptomlarıdır. Yanma hissi olsun ya da olmasın kızarıklık geçici ya da kalıcı olarak görülebilir. Bazı içsel ve dışsal faktörlerin durumu kötüleştirdiği bilinmektedir Hava ve sıcaklık değişimleri sıcak-soğuk; Sıcak ve baharatlı yiyecekler, sigara ve alkol vb. içmek vb. Gül hastalığı ve gül hastalığının başka bir versiyonu olan kuperoz, çoğunlukla yüzde kızarıklığın ve görünür kılcal damarların ortaya çıkmasıyla kendini belli eder. Ancak sebepler sadece bunlar değildir. Genişleyen kan damarlarına neden olan bazı dermatolojik hastalıklar da kuperozu uyarır ve bu kızarıklık görünümünün nedeninin anlaşılabilmesi için altında yatan nedenlerin de araştırılması gerekmektedir. Ek olarak, bazı ilaç kullanımlarının da damarların genişlemesine neden olabileceği veya mevcut olan kılcal damar görünümünü artırabildiği bilinmektedir. Bu nedenle, öncelikle olarak uzman bir dematoloğa danışılması gerekmektedir. Kuperoz, kılcal damarlarının genişlemesidir. Yüzeyde bulunan damar ağı, yüzdeki kırmızımsı doğrusal çizgilerden oluşan bir "kılcal sistem" oluşturur. Bu ağa etki eden bazı faktörler, kişiye ve kişinin cilt tipine, yaşa, iç veya dış etkenlere ya da sıcaklık değişimlerine bağlı olarak değişebilir. Cilt yüzeyindeki kılcal damarlar genişlemeye ve bu damarların renkleri parlak kırmızıdan mora hatta mavimsiliğe bile dönebilmektedir. Özellikle yüz bölgesinde farklı alanlar da bu durumdan etkilenmektedir. Bazen sadece burun delikleri etkilenir, bazen de elmacık kemikleri ve yanaklar... Bakıldığında elmacık kemikleri ve yanak bölgesinin en çok etkilenen alanlar olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, tüm yüz de etkilenebilir. Kılcal kan damarların çıplak gözle görülmesi zor olduğu ve kızarıklık görünümünün daha baskın olduğu durumlarda ise bu duruma eritroz denir. Kuperoz, merkezi kırmızı bir noktadan etrafa yayılan yıldız şekilli vasküler bir ağ olarak kendini belli eder. Çoğu durumda kuperoz altta yatan herhangi bir hastalık ile ilişkili değildir. Gül hastalığının bir formu olup yavaş ve aşamalı olarak ortaya çıkar. Kuperoz ortaya çıkmadan önce kızarıklıklar oluşabilir. Gül hastalığının diğer belirtileri eritroz ve muhtemelen kırmızı papüller küçük lekeler veya kabarcıklardır. Hava ve sıcaklık değişimleri büyük rol oynar. Aynı zamanda güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmak da ana sebepler arasındadır. Kuperozdan kimler etkilenir? Açık tenli cilde sahip kişiler daha fazla etkilendiği bilinmektedir. Gül hastalığının belirtileri nelerdir? Gül hastalığı, sadece yüzü, özellikle burun, yanak bölgesi, alın ve çeneyi etkileyen yaygın bir dermatolojik rahatsızlıktır. Gözler de etkilenebilir oküler gül hastalığı ancak bu daha nadir rastlanan bir durumdur. Gül hastalığı akne değildir. Gözle görülebilen bu cilt problemi genellikle psikolojik olarak da oldukça zorludur. Çünkü cilt tonu eşitsizliğine neden olur ve kişinin yaşam kalitesini ve psikolojisi de negatif yönde etkilemektedir. Üç farklı form şeklinde, üç semptom tipi bulunmaktadır 1/ Papülopüstüler Form Kuperozdan bağımsız olarak yüzde kızarıklık görünümüyle birlikte ortaya çıkar yanak ve burun bölgelerinde küçük genişlemiş kılcal damarlar. Yüzde hızlı yayılan sıcaklık hissi ile de kendini gösterebilir. 2/ Eritroz Eritroz, sadece yüz bölgesinde bulunan akneye benzeyen kırmızı lekeler ve küçük püstüller, ancak komedon harici kızarıklıkların alevlenmesi ile meydana gelir. 3/ Hipertrofik Form Burun bölgesinde büyük ve engebeli bir görünümle kendini belli eder. Çok daha nadirdir ve neredeyse sadece erkekleri etkiler. Buna rinofima denir ve birçok insanın düşündüğünün aksine alkol tüketimiyle ilişkili değildir. Tüm bu belirtiler, genellikle önemli ölçüde rahatsız hissine ve yaşam kalitesinin bozulmasına neden olur. Gül hastalığının sebepleri nelerdir? Genetik Faktörler Kuzey Avrupa bölgelerindeki açık tenli kadınlar özellikle etkilenmektedir. Dış Etkenler Gül hastalığı başlıca nedenleri, güneşin zararlı ışınlarına maruz kalma, sıcaklık değişimleri ve bazı maddelerin kullanımıdır alkol ve yemeklerde baharat kullanımı. Tetikleyici Etkenler Yeme ve içme alışkanlıkları Kılcal kan damarlarının fonksiyonlarındaki anormallik Ciltte kızarıklık görünümüne neden olur. Gül hastalığından kimler etkilenir? Gül hastalığı, erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görünmektedir ve yapılan araştırmalar sonuucnda açık tenli insanların daha çok etkilendiği görülmektedir. Semptomlar genellikle 30 yaşla birlikte daha fazla görülmektedir. Üst yaş sınırı ise 50 yaş seyrindedir. Gül hastalığının sık görülen bir özelliği, hassas ciltlerde ortaya çıkmasıdır. Ürün Önerilerimiz Durulama gerektirmeyen temizleyici Hassas Ciltler Normal cilt Misel Teknolojisi Sensibio H2O Hassas ciltler için durulama gerektirmeyen misel temizleme suyu Kimin için? Yetişkinler, Gençler Durulanan günlük temizleyici Hassas Ciltler Patenti Sensibio Foaming Gel Hassas ve nem kaybı yaşayan ciltlere özel durulanan misel temizleme jeli Kimin için? Yetişkinler, Gençler Bakım Kızarıklık Eğilimli Ciltler Rosactiv™ Patenti Sensibio AR BB Cream Kızarıklığa eğilimli hassas ciltlerin kızarık görünümünü azaltmaya ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı BB krem Kimin için? Yetişkinler, Gençler Bakım Kızarıklık Eğilimli Ciltler Rosactiv™ Patenti Sensibio AR Kızarıklık sorunu olan hassas ciltler için kızarıklığın giderilmesine yardımcı, yatıştırıcı ve nemlendirici bakım kremi Kimin için? Yetişkinler, Gençler Ağız çevresinde görülen koyu lekelerin çok farklı sebepleri olabilir. Gerçekten çok can sıkıcı olan bu lekeleri yok etmek neyse ki genellikle mümkündür. Koyu lekelerin oluşmasının altında yatan sebepleri bulduğunda sana uygun olan tedavi yöntemini de seçebilirsin! 1 Ağız çevresindeki koyu lekelerin neden kaynaklandığını anla. Bu lekeler cildi koyulaştıran melaninin cildin belli bölgelerinde yüksek miktarda bulunmasından kaynaklanır. Melanin artışı vücudun içinden veya dışından tetiklenebilir. Bu duruma hiperpigmentasyon denir. Melanini tetikleyen şeyler arasında güneşe maruz kalma, melazma ve cilt iltihabı sayılabilir. Güneş lekeleri Güneşe maruz kalan bölgelerde koyu lekelerin ortaya çıkması aylar hatta yıllar alabilir. Bu lekeler ortaya çıktıktan sonra, tedavi olmadığın sürece genelde kendiliğinden yok olmaz. Bu pigment değişimi derinin yüzeyine yakın yerde bulunduğu için krem ve maskelerle tedavi uygulaman mümkündür. Güneş lekelerinin oluşmasını engellemek ve var olan lekelerin daha kötü bir hâl almasının önüne geçmek için her gün mutlaka güneş kremi kullan. Melazma Gebelik Lekesi Bu koyu renkli, simetrik lekeler doğum kontrolü veya hamilelik döneminde gelişen hormonal değişikliklerden kaynaklanır. Bu hormonal değişikliğe ek olarak bir de güneşe maruz kalındığında bu koyu lekeler yanaklarda, alın bölgesinde ve üst dudakta ortaya çıkar. Bu hiperpigmentasyon türü tedavi edilse bile çok kolayca tekrar ortaya çıkma eğilimi gösterir. İltihap sonrası hiperpigmentasyon Cilt yanığı, sivilce veya diğer cilt aşınmaları sonrası ciltte koyu lekeler oluşabilir. Bu, özellikle daha koyu tenli kişilerde yaygın olsa da herkeste görülebilecek bir durumdur. Bu durumda, melanin cildin çok derinlerindedir ve koyu lekelerin kaybolması altı ila on iki ay sürebilir.[1] 2İklim şartlarını değerlendir. Ağız çevresindeki deri soğuk mevsimlerde daha kuru olur. Bazı kişiler bu bölgeyi tükürükle ıslatarak bölgenin daha da kararmasına sebep olurlar. Güneşli havada çok fazla dışarıda kalmadıysan ağzının çevresindeki bölgeyi çok fazla ıslatıyor olabilirsin. [2] 3Ağız çevresindeki derinin ince olduğunu bil. Bu, cildin renginin bozulmasına, cilt kuruluğuna ve ağız çevresinde kırışıklıklar oluşmasına sebep olabilen bir durumdur. Bu sorunlar derinin çok derinlerinde olmadığı için muhtemelen invazif bir tedavi görmen gerekmeyecektir. Ciltteki renk bozukluğundan, tedavi görerek ya da cildi soyarak kolayca kurtulabilirsin. 4Dermatolog ile görüş. Ağız çevresindeki koyu lekelere sebep olan şeyin ne olduğundan emin değilsen bir dermatolog sorunun teşhisini koyup sana uygun bir tedavi önerisinde bulunabilir. Ciltteki renk değişiklikleri deri kanseri veya başka ciddi problemlerin habercisi olabilir. Bu yüzden, her ihtimale karşı bir doktora görünüp şikâyetlerini bildirmen akıllıca olur. Reklam 1 Peeling ürünleriyle her gün cildini arındır. Peeling, ölü deriyi soyup zamanla ağız çevresindeki koyu bölgelerin yok olmasını sağlayacaktır. Kimyasal ya da fiziksel peeling kullanabilirsin. Kimyasal peelingler, fiziksel peelingler gibi cildi uyararak cildi daha kötü bir hâle sokma eğiliminde olmadığı için koyu bölgelerin tedavi edilmesinde kimyasal peelinglerin tercih edilmesi daha iyi olabilir. Kimyasal peelingleri ve cilt arındırıcıları kozmetik mağazalarında, marketlerde ve banyo ve vücut bakım ürünleri satılan mağazalarda bulabilirsin. Bir ürünü almadan önce ürünle ilgili yapılan yorumları oku. Bazı ürünler akne ve diğer cilt sorunlarını tedavi etmeye yönelik ürünler olabilir; bunlar da genellikle derin bir cilt temizliği sağlamak için asit ve diğer kimyasalları içerir. 2 Reçetesiz satılan cilt beyazlaştırıcı kremlerden kullan. Nemlendirici cilt rengi açıcı ürünleri eczanelerde ve kozmetik dükkanlarında bulabilirsin. C vitamini, kojik asit bazı mantar türlerinden elde edilir, arbutin ayı üzümünden elde edilir, azelaik asit buğday, arpa ve çavdarda bulunur, meyan özütü, niasinamid ya da üzüm çekirdeği özütü içeren kremleri kullan bu maddeler cildinin melanin üretmesine sebep olan tirozinaz enzimini engellemeye yardım eder. Kremi ince bir tabaka hâlinde ağız çevresine uygula. Talimatları uygula ve cilt beyazlatıcı ürünleri üç haftadan fazla kullanma.[3] Kojik asit çok bilinen bir tedavi yöntemidir ancak hassas ciltleri tahriş edebilir. Dikkatli ol. Çölyak hastalığın varsa ya da gluten intoleransın varsa buğdaydan elde edildiği için azelaik asit kullanmaktan sakın. 3 Reçeteli bir krem kullanmayı düşün. Lekelerin kaybolmuyorsa dermatoloğun hidrokinon gibi maddeler içeren kremler verebilir. Hidrokinon, pigment yapıcı hücreleri kısıtlayarak cildinin tirozinaz üretimini yavaşlatır. Pigment üretiminin azalmasıyla beraber koyu lekeler hızla kaybolmaya başlar. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, hidrokinon ile kanser arasında bir bağlantıya işaret eder ancak araştırmalarda hayvanlar bu maddeyle beslenip kanlarına bu madde enjekte edilmiştir. İnsanlara uygulanan tedavi topikal uygulama aşamasında tutulur ve hiçbir araştırmada insanlarda toksisite oluştuğu ifade edilmez. Birçok dermatolog da kanserle hidrokinon arasında bir bağlantı olduğunu reddeder. [4] Birçok hastanın cilt renginde açılmalar birkaç gün içinde fark edilir ve altı hafta içinde en iyi sonuçlar alınmaya başlanır. Tedavi sonrasında ciltteki açık tonu korumak için reçetesiz satılan kremlere geçiş yapabilirsin. 4Lazer tedavisini dene. Fraksiyonel lazer gibi lazer tedavileri, derinin yüzeye yakın bölgelerinde görülen renk bozulma sorunlarına karşı en uzun süre dayanan ve en etkili yöntemdir. Buna rağmen, lazerle leke tedavisi her zaman kalıcı bir yöntem değildir. Alınacak sonuç genetiğine, UV ışınlarına maruz kalmana ve cilt bakımı alışkanlıklarına bağlıdır. Ayrıca, lazerle tedavi diğer tedavi yöntemlerinden daha pahalı bir yöntemdir. 5Glikolik ya da salisilik asit peelingi yapmayı dene. Dermatoloğun cilt altında bulunan zarar görmüş hücrelere ulaşmak ve bu hücreleri tedavi etmek için bu peelingleri tavsiye edebilir. Bu tedavilerin kalıcı olmadığını unutma. Koyu lekelere genetik olarak yatkın olmana ve UV ışınlarına maruz kalma oranına bağlı olarak lekelerin birkaç hafta ya da birkaç yıl sonra tekrar ortaya çıkabilir. Güneşe maruz kalma, dışarı çıkmadan önce güneşi kremi kullan ve tedavinin sonuçlarının daha uzun sürmesi için koyu leke tedavisine çok geç olmadan başladığından emin ol. Reklam 1 Limon suyuyla cilt rengini aç. Küçük bir kaba bir limonun 1/4’ünü sık ve 1 yemek kaşığı yoğurt veya bal ile karıştır. Gözeneklerin açılması için yüzünü ılık suyla yıka. Limon karışımını kalın bir şekilde koyu bölgelere yaydıktan sonra maskenin kurumasını bekle. Yüzünü ılık suyla temizle. 2 yemek kaşığı limon suyu ve şekere batırdığın bir makyaj pamuğunu da kullanabilirsin. Koyu renkli bölgeleri pamukla 2-3 dakika ovduktan sonra suyla durula. Daha yoğun bir uygulama için ikiye böldüğün bir limonu koyu renkli bölgeye sık. 10 dakika beklettikten sonra yıka. Limon kullandıktan sonra güneşe çıkma. Bu uygulamayı UV ışınlarına maruz kalmayacağın bir zamanda, yani geceleyin uygula. Limon suyu yüzünün tamamına uygulandığında sadece koyu lekelerini değil yüzünün tamamının rengini açar. 2Aloe Vera kullan. Koyu lekeler için aloe vera jeli ya da aloe vera özü kullan. Bu, cildini nemlendirerek iyileşmesine yardımcı olacaktır. Aloe vera özellikle cildin güneşten dolayı kararmışsa çok faydalı olacaktır. 3Rendelenmiş salatalık ile yeşil limon suyunu karıştır. Eşit miktarda salatalık ve yeşil limon suyu kullanarak koyu bölgeleri kapatacak kadar bir karışım hazırla. Karışımı ağız çevrene yay ve 20 dakika beklettikten sonra ılık suyla durula. Bu tedavi cildinin iyileşmesine yardımcı olabilir. [5] 4Un ve zerdeçal maskesi kullan. 2 yemek kaşığı un, 1/2 tatlı kaşığı zerdeçal ve yarım bardak yoğurt kullanarak bir macun hazırla. Bu macunu koyu lekelerin üzerine sür. 30 dakika beklettikten sonra ılık suyla yıka. [6] 5Yulaf peelingi kullan. 1 yemek kaşığı yulaf unu, 1 tatlı kaşığı domates suyu ve 1 tatlı kaşığı yoğurdu iyice karıştır. Cildini bu karışımla 3-5 dakika ov. 15 dakika sonra yıka. Reklam İpuçları Hiperpigmentasyon bazı ilaçların alımından sonra, alerjik reaksiyonlardan dolayı ya da yaralanmalar sonrası da oluşabilir. Pigmentasyon yeni bir diyete başladığında, yeni bir ilaç ya da yeni bir cilt bakım ürününü kullanmaya başladıktan sonra ortaya çıkarsa doktorunu ara. Cildini nemlendirmeyi ihmal etme. Nazik ol. Cilde peeling uygularken ağız çevresinde tahriş ya da yara oluşmasına sebep olabilirsin. Cilde peeling uygulamak ilk seferde canını acıtabilir ama zamanla buna alışırsın. Reklam Bu wikiHow makalesi hakkında Bu sayfaya defa erişilmiş. Bu makale işine yaradı mı? GÜZELLİĞİMİZE GÖLGE DÜŞÜREN, YÜZDEKİ VE YANAKTAKİ KIZARIKLIKLAR NEDEN OLUR VE NASIL GEÇER bilmek istiyorsanız, yüz bölgesinde, alında ve şakaklarda ve bilhassa da yanaklardaki elmacık kemikleri çevresinde toplanan, zaman zaman parça parça bir görünüm alan kızarıklıklar neden olur, nasıl geçer, doğal tedavi yöntemleri nedir gibi konulara değineceğiz; Yüzde ve yanaklarda oluşan sebepsiz kızarıklıklar fazlasıyla sinir bozucu kadın aşırı allık sürmüş yani heidi dediğimiz bu görüntüyü istemiyor ancak bazen alerjik bazen ise sebepsiz kıp kırmızı bir surata sahip oluyoruz. Kırmızı surat tabi ki sağıklı bir görüntü ama bahsedilen görüntü sağlıklı ve canlı olan görüntü değil bahsettiğimiz görüntü gül hastalığına sahipmişsiniz gibi ya da bütün yüzünüze allık boca etmişsiniz ya da soğuktan donmuşsunuz gibi olan görüntünün sürekliliğidir. Yazımızda Şunları Bulacaksınız1 Yüzde Kızarıklık En Çok Kimlerde Görülür?2 Yüz Kızarıklığı Nasıl Geçer? Soğuk kompres yaparak kan dolaşımınızı Aloe Vera Her Derde Yulaf Unu Maskesi ile Yüz Kızarıklarının Önüne Hindistan Cevizi Sütü Yeşil Elma Asprin Madecassol Krem Kullanabilirsiniz3 YÜZDEKİ VE YANAKTAKİ KIZARIKLIKLAR NEDEN OLUR?4 SİVİLCE KIZARIKLIĞI NASIL GEÇER?5 YÜZ VE YANAKTAKİ KIZARIKLIĞA EN ETKİLİ ÇÖZÜM6 SUNA DUMANKAYA CİLT KIZARIKLIKLARI NASIL GEÇER MASKESİ Yüzde Kızarıklık En Çok Kimlerde Görülür? Genellikle beyaz tenli insanların muzdarip olduğu bu sorun için makyaja yada fondoten yardımıyla bu kızarıklıkları kapatmak mümkün evet ama bu geçici bir çözüm hele sabahları çok erken kalkıyorsanız her sabah makyaj yapmak istemiyor ama kızarıklıklarınız yüzünden makyajsız huzursuz hissediyorsanız bu yazımızda sizler için yüzde ve yanakta bulunan kızarıklıkların sebebini en etkili doğal çözümünü anlattık. Yüz Kızarıklığı Nasıl Geçer? Yüzünüzde sürekli oluşan kızarıkları azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmak için kolay bir şekilde uygulayabileceğiniz ekonomik ve basi çözümler kan dolaşımını arttırmanın yanı sıra cildinizi de besleyerek iş görüyor. Başlıcaları da şunlar; Soğuk kompres yaparak kan dolaşımınızı arttırın Cildinize soğuk kompres yapmak kan dolaşımınızı düzenlemenin yanı sıra, kılcak damarlarda oluşan çatlaklara iyi geleceğinden, kılcal damarların oluşturduğu yanak bölgesi kızarıklarının önüne geçme konusunda çok etkilidir. Aloe Vera Her Derde Deva Aloe vera bitkisinin içinde çıkan jel ciltle ilgili her derde deva. Teninizde oluşan kırmızı noktalardan sivilcelere, yanıklardan kaşıntıları her türlü cilt sorunu durumunda hiç düşünmeden derhal aloe vera sürebilirsiniz. Aloe verayı cilt kızarıkları için maksimum verim almak amacıyla günlük hayatınızın bir parçası haline getirip her gün düzenli sürmeniz tavsiye olunur. En azından kış aylarında disiplinli bir şekilde kullanmaya özen göstermelisiniz. Yulaf Unu Maskesi ile Yüz Kızarıklarının Önüne Geçebilirsiniz Yulaf unu Zeytinyağı Yumurta Sarısı Malzemeleri krem kıvamına gelene kadar karıştırın ve yüzünüze düzenli bir şekilde uygulayın. Ciltteki kurumalardan ve soğuğa maruziyet sebebiyle oluşan kızarıklardan koruyacaktır. Hindistan Cevizi Sütü Maskesi Hindistan cevizi yağı ya da sütünü doğrudan yüzünüze uygulayabilirsiniz. Yeşil Çay Yeşil çay kafeinli bir ürün olması sebebiyle fazla tüketimi zararlıdır ama cildinize dilediğiniz kadar sürebilirsiniz. İçine hafif bir doğal yağ damlatabilir ek olarak da limon sıkabilirsiniz. Kızaran ciltleri yeşil çay ile sık sık yıkarsanız sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırabilirsiniz Elma Sirkesi Asprin Maskesi Madecassol Krem Kullanabilirsiniz YÜZDEKİ VE YANAKTAKİ KIZARIKLIKLAR NEDEN OLUR? Normal şartlarda bazı durum yada duygularda vücudumuzun adrenalin seviyesinin yükselmesiyle yanaklarımız yada yüzümüz kızarabilir bu son derece normal bir dorumdur yada pembe yanaklarınız olabilir ama bahsettiğimiz yer yer kızarık yada sürekli olarak aşırı kızarık bir cilt olduğu için bunun bir sürü sebebi olabilir; ALERJİ Farkında olmasanız bile sürekli kullandığınız bir şey size alerji yapıyor olabilir örneğin sabahları elma yiyorsanız bu o elmadan bile kaynaklanıyor olabilir yada parfümünüzden bu seçeneği değerlendirmek için kapsamlı bir alerji testi yaptırabilir yada şüphelendiğiniz şeyleri bir süre kullanmayı bırakarak anlamaya çalışabilirsiniz. KILCAL DAMARLAR En önemli sebep damarlarınız yüzeye yakınsa yanağınızdaki ve yüzünüzdeki kızarık görüntü damar görüntüsünden oluşuyor inceleyerek bu ihtimali değerlendirebilirsiniz. GÜL HASTALIĞI Yüzünüzdeki kızarıklıklar özellikle yer yer ise bunun sebebi ne yazık ki kronik bir hastalık olan gül hastalığı olarak bilinen rozasea sebebiyle hastalığı sırasında deri altı kan damarları şişkinlik gösterir ve yüzde kızarık görüntülere yol açar KURU CİLT Kuru cilt en zor cilt tiplerinden biridir soğuklarda pul pul dökülen bu cilt türü çok gerildiği için kırmızı bir görüntü oluşturur yazın ise güneşin en çok dokunduğu cilt türü olduğu için kızarıklık oluşturur. SAĞLIKLI BESLENME Sağlıklı beslenme vücut için olduğu kadar cilt içinde önemli bir zaman fazla abur cubur tüketimi,aşırı kafein,kaynar içecekler tüketmek özellikle kontrolsüz alkol tüketimi yüzde kızarıklığa neden olabiliyor. STRES Yoğun stres altında çalışıyor yada yaşıyorsanız vücudunuzda sürekli olarak adrenalin yükseliyor ve bu sebeple gün içinde yüzünüzdeki kızarıklık geçmiyor kendınızı rahatlatmak bu noktada kızarıklıkları geçirmek için çok önemli. YANLIŞ KOZMETİK Eski yada sağlıksız ten ürünlerinin kullanımıda çoğu zaman bu duruma yol açabilir eğer kullandığınız ten ürünü size alerji yapıyor sizde bilmeden alerjiyi kapatmak için daha çok kullanıyorsanız bu bir kısır döngü haline gelecektir bunu da göz önünde bulundurabilirsiniz. LEKELENME Güneşten cildinizde oluşan kızarıklıklar bazen ciltte sürekli olarak yer özellikle parça parça ise sebebi bu olabilir. SiVİLCE Sivilceler her zaman irinli yani iltihaplı ucu olan sivilceler şeklinde kendini göstermeyebilir ve deri üstüne çıkamayan sivilceler tenin altında toplanarak kızarık bir görüntü oluşturur CİLT LEKELERİNİ GİDERİCİ EXPİGMENT KREM Ciltteki lekelerin tedavisi için cildi soyarak iyileştiren acnelyse ya da expigment tarzı kremler, tedavi süresince ciltte ciddi kızarıklıklar yaratmaktadır. SİVİLCE KIZARIKLIĞI NASIL GEÇER? Sivilcelerden kaynaklı yüz kızarmalarına karşı uygulayabileceğiniz cilt maskeleri de şunlardır; Tuz ve Zeytinyağı Maskesi Saf zeytinyağının içine bolca tuz dökün ve temiz bir pamuk yardımıyla yüzünüze zeytinyağlı kürü sürün. Bu işlemi sık sık tekrarlayarak kızarmaların önüne geçebilirsiniz. Limon Kürü Limon yalnız başına kullanılmamalı, pirinç nişastası, karbonat ve elma ya da üzüm sirkesi ile karıştırılarak cilde sürülmelidir. Sivilceleri geçirmekte etkisine şüphe olmayan limon maskesi sivilce kızarıklarına da mutlaka ki iyi gelecektir. Salatalık Maskesi Salatalık ilk çağlardan beridir doğal bir cilt bakım ürünü olarak kullanılıyor. Cildin nem dengesine iyi gelmesi açısından kullanılabileceği gibi, buzdolabından çıkmış soğuk salataları dilimleyerek yüzünüze koyarsanız, kılcal damar çatlamalarına ve sivilcelerinize de iyi gelecektir. Cildinizde Diş Macunu Sürün Diş macunu ile sivilce geçirme yönteminden fayda görenler, kızarık bölgelere, bir miktar diş macunu ile karbonatı karıştırarak maske şeklinde uygulayabilirler. Yüzünüzde abartı bir yanma ve daha fazla kızarıklık oluşursa maskeyi uygulamayı derhal durdurmalısınız. Buz Kompresi Sivilce Kızarıklıklarına da iyi Geliyor Özellikle enflamasyon yapmaya yüz tutmuş ve yeni yeni oluşan sivilcelere de buz kompresi ile müdahale edebilirsiniz. Soğan Kürü Kullanın Soğanın suyunu sıkın ya da robotton geçirerek tanelerini alın ve kalan suyuna temiz bir pamuk banarak cildinize sürün. Kızarıklıkların çok kısa sürede geçmeye başladığına şahit olacaksınız. Diğer etkili yöntemler için sivilce kızarıklıklarına çözüm yazımızı da okuyabilirsiniz. Sivilce İzleri için Etkili Dermokozmetik Kremlerden Kullanın Sivilce kremleri kullanabileceğiniz gibi, ev yapımı akne maskeleri de kullanabilirsiniz. Doğal sivilce maskeleri yazımıza bakınız Ayrıca ilgili videoyu da buradan seyredebilirsiniz; YÜZ VE YANAKTAKİ KIZARIKLIĞA EN ETKİLİ ÇÖZÜM Yüz ve yanakta bulunan kızarıklıklara en etkili çözüm olan aloe vera cilt ile ilgili her konuda oldukça faydalı güneş yanıkları akne izleri gibi birçok konuda kullanılan aloe vera ciltte oluşan kızarıklıklar içinde kullanılıyor. Eğer imkanınız varsa direkt aloe veraya ulaşabiliyorsanız yaprağından çıkan jeli her gün yüzünüze uygulamalısınız ancak eğer böyle bir imkanınız yoksa kozmetik marketlerinde yada eczanelerde satılan aloe vera jellerine bakabilirsiniz. SUNA DUMANKAYA CİLT KIZARIKLIKLARI NASIL GEÇER MASKESİ Güzellik ve bakım uzmanı Suna Dumankaya da yüz bölgesindeki cilt kızarıklıkları için aşağıdaki maskesi tavsiye ediyor; Papatya ve Süt Maskesi ile Cilt Kızarıklarını giderebilirsiniz; Sütün içine papatya yapraklarını koyunuz Sütü kaynatınız Demlendirdikten sonra pirinç nişastası katarak kıvam veriniz Jel kıvamına gelen kürü yüzünüzdeki kızarık bölgelere sürünüz Oluşturulma Tarihi Mayıs 15, 2021 2254Kivi C, A ve E vitamini ve alfa linoleik asit açısından zengin bir meyvedir. Lif bakımından zengin olan kivi antioksidan özelliğine de sahiptir. Bu faydalarına rağmen günümüzde pek çok kişide kivi alerjisi görülmektedir. Peki, kivi alerjisi nedir, neden olur ve nasıl geçer? Kivi alerjisi belirtileri ve tedavisi hakkında bilgileri sizlere detaylıca tüketen bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Kivi alerjisinin pek çok nedeni olmak ile birlikte belirtilerini de öğrenmek alerjik reaksiyonlara maruz kalmamak için çok Alerjisi Nedir?Kivi meyve çeşitleri arasında en çok vitamin ve mineral barındıran meyvelerden birisidir. Hem lezzetli olması hem de faydaları sebebiyle de pek çok kişi tarafından tüketilmektedir. Fakat bazı kişilerde kivi alerjisi meydana gelebilir. Özellikle kiviye alerjisi olan kişiler kiviye maruz kaldıkları zaman kızarıklık ve ağrıda karıncalanma hissi tüketimi sonrasında vücutta bazı reaksiyonların oluşması durumuna kivi alerjisi adı verilebilir. Kivi alerjisinde genellikle diğer maddelere karşı çaprak bir reaksiyon oluşabilir. En yaygın nedeni oral alerji sendromu olan kivi alerjisinin özellikle çocuklarda daha sık görüldüğü gözlemlenmektedir. Kivi alerjisinin toplumda çok yaygınlaşmasının nedeni ise pek çok besin ile çapraz reaksiyona reaksiyon ise farklı alerji besinlerinin benzer özellikleri paylaştığı ve bağışıklık sisteminin bu besin alerjenlerine tepki verdiği durumlarda gerçekleşmektedir. Bu nedenle günümüzde özellikle çocuklarda kivi alerjisine çok sık Alerjisi Neden ve Nasıl Olur?Kivi alerjisi nedeni esas olarak insan vücudunun bağışıklık sisteminin anormal yanıt vermesidir. Bağışıklık sistemi insan vücuduna alınan meyve ve sebzeleri zararsız olarak algılamamaktadır. Bu nedenle bazı besinlerin zararlı olduğunu düşünerek ters bir tepki başlatır. Bu saldırıya karşı da vücut antikor üretir. Üretilen immünoglobulin E antikorları yabancı antijenleri yutarak bağışıklık sistemine diğer zararlı kimyasalları serbest bırakması için sinyal alerjisinin diğer bir nedeni de polen gıda sendromu ve lateks alerjisi ile bağlantılı olmasıdır. Özellikle ağaç polenlerine karşı alerjisi olan kişilerin kivi alerjileri de olmaktadır. Bunun sebebi hem kivinin hem de polenin protein yapısının benzer Alerjisi Nasıl Anlaşılır? Kivi Alerjisi BelirtileriKivi alerjisi belirtileri genellikle ağız ve çevresinde dikenli kaşıntılı ve karıncalanma hissi olarak başlamaktadır. Ayrıca meyvenin cilde temas etmesi ile kızarıklık oluşuyor ise bu durum kivi alerjisi belirtisi olabilmektedir. Kivi alerjisinde görülen diğer semptomlar şunlardır- Hızlı kalp atışları- Boğazda şişme ve ağız içince karıncalanmak- Zor nefes alma- Dil, boğaz ve dudaklarda uyuşma- Şiddetli kramplar ve karın ağrıları- Kan basıncında ani düşüş- Bilinç kaybı yaşanması ve baş dönmesi- Egzama- Kurdeşen- Ağız, dudak ve dilde kaşıntılar- KızarıklıkKivi Alerjisine Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer?Kivi alerjisi olan kişiler satın aldıkları her gıda maddesindeki bileşenleri ve etiketleri dikkatlice okuması gerekir. Günümüzde kek veya ekmeklerin içerisinde dahi kiviler yer alabilmektedir. Bu nedenle kivi tüketiminde kaçınmak çok kivi alerjisine sahip kişiler içeriğinden emin olamadıkları ürünleri, tüketmemeleri gerekir. Gerekli halde üretici firma ile iletişime geçilmeli ve bilgi Alerjisi Tedavisi Hakkında BilgiKivi alerjisi belirtilerinin bulunduğu kişiler mutlaka uzman bir doktora gitmesi gerekir. Çünkü kivi alerjisi hayatı tehdit edebilecek durumlara da yol açabilmektedir. Alerji uzmanının yapacağı testler belirtiler ve duruma göre tedavi de tedavilerde yapılan ilk yol alerji yapan besinden uzak durmaktır. Bunun ile birlikte kivi ile çapraz reaksiyona girecek besinler hakkında da uzman doktordan bilgiler alınmalıdır. Ağız yarası, en fazla dudak çevresinde görülse de dilde, yanakta, damakta veya diş etlerinde de görülebilir. Ortaya çıkan bu yaraların iltihaplı bir görünümü vardır. Ağız içinde oluşan bu yaralara aft denir. Kişilerin konuşmasını, yemek yemesini hatta su içmesini bile engelleyebilir. Bazı yaralar küçüktür ama bazıları 1-2 milim derinliktedir. Ağız yarası kadınlarda daha fazla görülmektedir. Ağız içi aft nasıl geçer, ağız yarasına bitkisel çözüm nedir, ağız yarası neden oluşur gibi soruların cevabını sizin için araştırdı. Ağız Yarasını Geçirmenin 10 Bitkisel Yolu 1. Meyan Kökü Meyan kökü ağız yarası tedavisinde kullanılabilir. Bitkinin içeriğinde tahrişe dirençli mukoza zarları tabaka oluşturarak açık yaraları iyileştirir. Antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Ağız içinde oluşan aft için meyan kökü kullanmak etkili bir çözüm yolu olacaktır. Bir çorba kaşığı ezilmiş meyan kökünün üzerine 2 bardak ılık su ekleyin ve 4 saat bekleyin. Günde iki kez bu su ile ağzınızı çalkalayın. Ağız içinde oluşan yaralarınız kısa sürede kaybolacaktır. 2. Kabartma Tozu Ağız yarası için doğal ilaç arıyorsanız kabartma tozunu tercih edebilirsiniz. Çünkü iltihaplanmayı azaltır, mikropları, kızarıklıkları ve bakterileri yok etmeye yardımcı olur. Ancak ilk sürüldüğünde hafif yanma hissi oluşuyor. Bir çay kaşığı kabartma tozuna iki çay kaşığı kadar ılık su ekleyin ve krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Bu karışımı ağız içi yaraları olan bölgeye uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra ılık su ile ağzınızı çalkalayın. Bu uygulamayı günde iki kez yapabilirsiniz. 3. Bal Doğal antioksidan olan bal ağız yarası tedavisinde de karşımıza çıkıyor. Ucu pamuklu çubuk yardımı ile ağzınızda oluşan yaraya balı direkt olarak uygulayın. Bu uygulamayı ağız yaranız geçene kadar süresiz yapabilirsiniz. 4. Kişniş Kişnişin iltihaplanmayı azaltıcı özelliğe sahiptir. Ağız için yaraların iyileşmesi için tam bir şifa kaynağıdır. Bir çay kaşığı kişniş tohumunu bir bardak ılık suya koyarak kaynatın. Soğuduktan sonra ağzınızda çalkalayın. Bu uygulamayı günde 4 kez tekrar edin. Kısa süre de ağız yaralarından kurtulacaksınız. Ahududu, dut ya da bögürtlen ile hazırlanan şuruplar ağız yaraları için oldukça etkili bitkisel tedavi yöntemleridir. Ağız içinde oluşan yaralarınıza bu şuruptan uygulayarak kısa sürede ağız yarasından kurtulabilirsiniz. Dut şurubunu aktarlardan temin edebilirsiniz. Evde hazırlamak isterseniz buradan tarife ulaşabilirsiniz. 6. Tuz Ağızda oluşan kırmızı, beyaz veya sarı yaralar için tuz ile gargara yapmak oldukça pratik ve etkili bir çözümdür. Eğer acısına dayanabilirseniz ağız içi yaralarınıza tuz basabilirsiniz. Her ne kadar size acı verse de yaralar üzerinde çok etkili bir yöntemdir. Günde 3 kez bu uygulamayı yaparsanız ağız yaralarınız hemen geçecektir. 7. Karanfil Karanfil ağız kokusu için sıklıkla kullanılan şifalı bir bitkidir. Ağız kokusunu hemen geçirmesinin sebebi ise bakteri öldürücü etkiye sahip olmasıdır. Aynı zamanda acıyı azaltıcı etkisi vardır. Bu nedenle ağız yaralarınızın acısını azaltarak kısa sürede iyileştirir. Ağız yaralarınız yüzünden yemek yiyemiyor, su içemiyorsanız karanfil kullanmayı tercih edebilirsiniz. Bu sayede ağzınızdaki yaraların acısını azaltır ve tedavi eder. 8. Kekik Ağız içinde oluşan aft tedavisi için bol miktarda kekik çiğnemek gerekiyor. Çünkü ağız içinde oluşan bakterilerin yok olmasına yardımcı oluyor. İyileşme sürecini hızlandırdığı gibi yeniden yaraların oluşmasını da önlüyor. Kekiğin kendisini tüketemezseniz eğer kekik çayı ile gargara yaparak da tüketebilirsiniz. Günde iki kez gargara yapmanız yeterli olacaktır. 9. Çilek Yaprakları Ağız içi yaraları için çilek yaprakları oldukça etkili bitkisel çözümler arasındadır. 5-6 çilek yaprağını bir litre suya atarak kaynatın. Soğuduktan sonra bu karışımla ağzınızı çalkalayın. Bu uygulamayı günde iki kez yapabilirsiniz. Bu karışım sayesinde ağız içi yaralarınız kısa sürede yok olacak. 10. Ada Çayı Ada çayı ağız yaraları için kesin ve bitkisel bir çözümdür. Bir bardak suya bir tutam ada çayı eklenir ve biraz kaynatılır. Demlenen ada çayı ile gargara yapılır. Bu karışımı günde iki kez yapılmalıdır. Ada çayı iltihabı önler, ağız içinde oluşan bakterileri yok eder, yaraların iyileşmesine yardımcı olur. Bu nedenle bu karışım mutlaka denenmelidir. Ağız içi yaraları neden oluşur? Ağız yarası için ne zaman doktora gidilmelidir? Ağız yarası genelde kendiliğinden 1 hafta gibi sürede iyileşmektedir. Ancak bazı durumlarda bu yaranın iyileşme süresi uzar. Bu gibi durumlar başka hastalıkların habercisi olabilir bu nedenle mutlaka uzman bir doktordan yardım olarak uygun tedavi yöntemlerini uygulamalısınız. Ağız yarası için hangi bölüme gidilmelidir? Ağız içi yaralarınız, aft için cilt ve deri hastalıkları yani dermatoloji bölümüne gidilmelidir. Ağız yarası için en uygun ilacı da doktorunuzdan yardım alarak alınız. Çünkü başkalarına iyi gelen bir ilaç sizde olumsuz etkiler yaratabilir. Ağız yarası oluşmaması için ne yapılmalıdır? Eğer sürekli oluşan ağız yaralarınızdan şikayetçiyseniz ilk önce beslenmenize dikkat etmelisiniz. En basit içtiğiniz su çeşme suyu ise ağız içi yaralarınızın nedeni bu olabilir. Mutlaka klorsuz su tüketmelisiniz. Onun dışında zararlı yiyecekler, içecekler bunları hayatınızdan çıkartmalı daha sağlıklı ve besleyici şeyler tüketmelisiniz. Yukarıda vermiş olduğum tarifler hemen hemen herkesin evinde bulunan malzemelerle yapılabilecek tarifler, bunlardan en azından birini deneyerek ağız içi yaralarınızdan kurtulabilirsiniz. Stresten, üzüntüden uzak durun. Her zaman her konuda pozitif düşünün. 🙂 Son Sözler Ağız yarası benim en sık karşılaştığım sorunlardan biriydi. Sorun bende olunca tedavi yöntemlerini de araştırdım. Aslında araştırmadan önce de annem hep tuz basmamı isterdi yarama 🙂 Güzel yöntem ama acı veriyor o ayrı bir konu. Ancak bir ay geçmeden yine tekrar ediyor, meğer çeşme suyu içmemden kaynaklanıyormuş. O gün bugündür çeşme suyu içmiyorum. Ara sıra stres kaynaklı yaralar çıkıyor ama yukarıda verdiğim tariflerle hemen bertaraf ediyorum. Sizlere de tavsiyem içtiğiniz suyun temizliğine dikkat etmeniz. Eğer sizlerin de bu konuda bildiğiniz doğal tarifleriniz varsa yorum bölümünde bizimle paylaşabilirsiniz. Sağlıklı ve mutlu kalın 😉 🙂

ağız çevresinde kızarıklık nasıl geçer