wf9F. Çeşitli nedenlere bağlı olarak bebek sahibi olamayan çiftin çocuk sahibi olabilmek için uygulayacakları tüp bebek tedavisi esnasında cinsel yaşamları hakkında detaylı bilgiler Cinsellik her ne kadar çiftler arasında bazen ilk plandan uzaklaştırılsa da sağlıklı çiftler için hayatın temel taşlarını oluşturduğu gerçeği kesinlikle değişmemektedir. Sağlıklı bireylerde ilişkiye girmek için olan gerekli olan şartlarla hasta olan veya tedavi süreci devam eden bireylerin ilişkiye girmesi için gerekli olan şartları mukayese ettiğimizde tedavi sürecinde cinsel ilişkinin daha zorlu olabileceğini söyleyebiliriz. Kişi kendisini iyi hissediyor olsa dahi özellikle üreme organına veya bu tarz özel bölgelerde yaşanan sıkıntıların çözülmesi için devam eden tedavi süreçlerinde, hamilelik döneminde cinsel ilişkiye devam edilip edilmeyeceği konusunda mutlaka uzmana danışmalıdır. Cinsel yaşam çiftler arasında günümüz toplumunda evli olup olmamaları pek fark etmeksizin çocuk sahibi olmak için yapılabileceği gibi çocuk sahibi olmak istemeden de gerçekleştirilebilmektedir. Fakat bazı ilişkilerde zaman geçmesine rağmen gebelikte beklenen süreç yaşanmamakta ve gebelik oluşmamaktadır. Bu gibi durumlar belirli bir zaman içerisinde tolere edilebiliyor olsa da bir noktadan sonra normal süresi geçtiği için hamile kalabilme ihtimali azalacağı için çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. Bu yöntemler arasında ilk sıralarda yer alan tüp bebek tedavisinde cinsel yaşam nasıl olmalıdır? Bu sorunun cevabını yazımızın devamında bulabileceksiniz. Hamile kalma aşamasında gereklilikler arasında yer alan cinsel yaşam tüp bebek tedavisi açısından ne kadar gereklidir, yasakları var mıdır, yasaklar varsa ne zaman başlar tüm bu detayları işleyeceğiz. Tüp Bebek Tedavisinde Cinsel İlişkiye Girilir Mi? Tüp bebek tedavisi süresince cinsel ilişkiye girilir mi sorusunun cevabını verebilmek için öncelikle tedavinin detaylarından bahsetmek gerekmektedir. Tedaviler uzman kontrolünde kadın adetinin olduğu dönemin ikinci yada üçüncü günü başlamaktadır. Bazı etkenlere göre değişiklik gösterse de tedavi süreci 12 – 16 gün kadar sürebilmekte ve sonuçların alınması bu süreçten sonra yaklaşık 1 ay alabilmektedir. Tedavi öncesinde ve sonrasında nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunu tedavi sırasında da doktorunuza ve hemşirenize danışabilecek olsanız da cinsel ilişkiye gelen yasaklar üzerine detaylar vermek istiyoruz. Tüp bebek tedavisi süresince genel itibariyle cinsel ilişki olur veya olmaz demek doğru değildir. Fakat uzman tarafından aksi belirtilmedikçe hamilelikte başarılı olunabilmesi için yumurtaların toplanacağı gün erkeklerden sperm alınması gerektiği için sperm kalitesinin yüksek olması gerekmektedir. Hamilelikte başarılı olunabilmesi için erkekten alınan sperm kalitesinin yüksek olması için 48 veya 72 saat aralığında cinsel perhiz gerekmektedir. Çiftler tarafından belirlenen gebeliğinde başarılı olabilmesi için erkekte cinsel perhizin önemi kadar kadının da cinsel birliktelikte perhize girmesi gerekliliği bulunmaktadır. Erkekler için cinsel perhiz önerilen dönemde kadınlarda ise yumurtalar çoğalıp, büyümektedir. Kadınlarda yumurtaların çoğalması ve büyümesi ise yumurtalıkların hassas bir dönemde olmasına, dolayısıyla kasık ağrının görülmesine neden olacaktır. Kasık ağrılarının olduğu dönemde kadınlar için de cinsel ilişkiye girilmesi tüp bebek uygulamasında hamile kalma açısından sakıncalı olacaktır. Belirttiğimiz hususların haricinde genel anlamda uzman tarafından aksi belirtilmedikçe tedavi sürecinin ilk zamanı cinsellikte yasaklama yapılmayacağını belirtebiliriz. Embriyo transferi öncesi cinsel ilişki doktor tarafından aksi belirtilmedikçe yasak değildir. Fakat yumurtaların toplanması ve yine yumurtaların ana rahmine yerleştirilmesi yani transfer sonrasında gebeliğin başlangıcına kadar geçen sürede cinsel ilişki önerilmemektedir. Gerekli transferin sağlanmasından sonra bir süre geçmesiyle gebelik testi yapılacak ve bu test sonrasında gebeliğin başladığının belirlenmesiyle birlikte anna karnındaki bebeğin kalp atışlarının duyulmasına kadar geçen zamanda da cinsel ilişki yasağı devam etmektedir. Hamilelikte ilerleme kaydedildikten sonra yapılan testlerde sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlediğinin görülmesi sonrasında uzman tarafından cinsel ilişki yasağı kaldırılabilecektir.
Doktora Sorun Tüp Bebek Tedavisinde Cinsel İlişki; Tüp bebek tedavisi, anne ve baba adaylarının her konuyu detaylı bir şekilde düşünüp araştırdığı son derece özel bir süreçtir. Yanıtı en çok merak edilen sorular arasında, “Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki ne zaman başlar?” ve “Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki olur mu?” soruları vardır. Tüp bebek tedavisinin belirli aşamalarında cinsel ilişki riskli olarak değerlendirilir ve çok sayıda anne ve baba adayından bu süreçlerde cinsel ilişkiye ara verilmesi istenir. Tüp bebek tedavisinde cinsel perhiz süresi ve cinsel ilişkiye girme detayları hakkında merak ettiğiniz her türlü detayı burada bulabilirsiniz. Tüp Bebek Tedavisinde Cinsel İlişki Ne Zaman Başlar? “Tüp bebek tedavisinden sonra cinsel ilişki ne zaman başlar?” sorusu, pek çok anne ve baba adayı tarafından sıklıkla sorulur. Tüp bebek tedavisi, anne vücudunda çeşitli medikal müdahalelerle olgunlaştırılan yumurtaların toplanması, babadan alınan sperm örnekleriyle döllenmesi ve sonrasında tekrar anne vücuduna enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. Bu sebeple de işlem kalitesinin ve gebelik şansının artması için tedavi gören çiftlerden belirli bir süre boyunca cinsellik perhizi yapmaları istenebilir. Tüp bebek tedavisinin planlanma sürecinde cinsel ilişki yaşamanın herhangi bir tehlikesi yoktur. Ancak anne adayı ilaç almaya başladıktan sonra dikkatli olunmalıdır. Tüp bebek tedavisinde transfer öncesi cinsel ilişki, hem anne hem de baba adayı açısından risk teşkil edebilir. Tüp bebek tedavisinden önce cinsel ilişkiye ara verilmesi, babanın sperm kalitesinin artması açısından büyük önem taşır ve özellikle erkek kısırlığı durumlarında tavsiye edilir. Pek çok hekim, yumurtaların olgunlaştırılması ve toplanması sürecinde de cinsel ilişkiye ara verilmesini önerir. Olgunlaştırma sürecinde anne adayına verilen ilaçlar, yumurtaların büyümesine yol açar ve bu durumda yaşanacak cinsel ilişki annenin acı ve rahatsızlık hissetmesine yol açabilir. Bu süreçte yaşanacak cinsel ilişkiler, yumurta büyümesi ve toplama işlemlerine de zarar verebilir. İlaç aracılığıyla olgunlaştırılan yumurtalar, cinsel ilişki nedeniyle deformasyona uğrayabilir ve medikal müdahale yönteminden beklenen verimliliği düşürebilir. Bu sebeple, ilaç kullanımı başladıktan sonra bir müddet cinsel ilişkiye ara verilmesi son derece önemlidir. Tüp bebek tedavisi sürecini kontrol eden hekimler, enjeksiyon işleminden sonraki bir haftayı da kritik süreç olarak değerlendirebilir. Enjeksiyondan sonraki bir hafta, embriyonun vücuda tutunma mücadelesiyle geçer ve bu süre zarfında rahime herhangi bir müdahalede bulunulması, gebelik şansını olumsuz yönde etkileyebilir. Enjeksiyon sonrasındaki sürecin sağlıklı bir şekilde geçmesi, anne rahmine enjekte edilen embriyoların tutması, anne vücudunun hamileliği kaldırabilecek kadar dinlenmesi ve düşük riskinin azaltılması amaçlarıyla uygulanan cinsel perhiz, yaklaşık bir hafta ila on gün arası sürer. Enjeksiyon işleminin üzerinden bir hafta ila on günlük bir süre geçtikten sonra ise cinsel ilişki yeniden başlayabilir. İlişkiye yeniden başlamadan önce tüp bebek işlemlerinizi takip eden ve uygulayan doktorunuzdan onay almanız ve sağlık durumunuzun uygun olup olmadığını öğrenmeniz son derece önem taşır. Tüp Bebek Tedavisinde Cinsel İlişki Riskli midir? Tüp bebek hamileliğinde cinsel ilişki sınırlaması, tedbir amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Cinsel ilişki yasağı, ağırlıklı olarak uygulamayı gerçekleştiren doktorun inisiyatifindedir ve uzman hekimler, bu kararı anne ve baba adaylarının sağlık durumlarını detaylı bir şekilde analiz ettikten sonra verir. Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişkinin riskli olup olmayacağı, çiftten çifte göre değişir. Tedaviyi gerektiren doğurganlık probleminin kaynağı da cinsel ilişkinin risk teşkil edip etmeyeceği konusunda belirleyici bir faktördür. Annenin tıbbi geçmişinde bulunan bazı problemler, düşük riskini diğer kadınlara göre artırabilir. Bu problemler ise şu şekilde özetlenir ebeveynlerden birinde genetik bozukluk bulunması, anne adayının geçmişinde düşük ya da kürtaj olması, anne adayının daha önce kanser, polikistik over sendromu gibi rahim içi hastalıkları yaşamış olması, anne adayının rahim ve yumurtalıklarında cerrahi operasyon yapılmış olması. Yukarıdakilerden en azından birini deneyimlemiş olan kadınların tüp bebek tedavisi sürecinde cinsel ilişki yaşaması, bir risk olarak değerlendirilebilir. Bu durumda yumurta toplama işlemleri öncesinde ve embriyo transferi sonrasında cinsel perhiz uygulanabilir. Cinsel ilişki perhizi, erkek açısından da büyük önem taşır. Erkeklerden sperm örneği alınmadan önce bir süre boyunca cinsel ilişki perhizi uygulanması, meni içindeki sperm yoğunluğunu artırır. Tüp Bebekle Hamile Kalanlar Cinsel İlişki Yaşayabilir mi? “Yumurta toplama işleminden sonra ne zaman ilişki başlar?” sorusu da pek çok kişi tarafından sıklıkla dile getirilir. Eğer yumurta toplama işlemi sürecinde anne ve baba adaylarına cinsel perhiz tavsiye edildiyse, bu süreci embriyo transferinin sonrasına kadar uzatmanızda yarar bulunur. Transfer gerçekleştikten 7 ila 10 gün sonrasına kadar cinsel ilişkiden uzak durulması, hamileliği her türlü riskten ve tehlikeden korumanıza yardımcı olur. İşlemin başarıyla sonuçlanması ve anne adayının tüp bebek tedavisinden sonra hamile kalması durumunda ise cinsel ilişki için 4 ila 5 hafta kadar beklenebilir. Pek çok uzman hekim, cinsel ilişkinin gerçekleşebilmesi için bebeğin kalp atışlarının ultrason muayenesi ile saptanmasını bekler. Eğer anne adayının düşük yapma riski yüksekse, gebeliğin ilk üç ayı birinci trimester boyunca cinsel ilişkinin sınırlı bir şekilde yaşanması istenebilir. Birinci trimester dönemi, tüm gebeliklerde düşük riskinin en yüksek olduğu evredir. Bu nedenle, ilk üç aylık süreçte cinsel ilişkinin kısıtlı bir şekilde yaşanması, gebeliğin sağlığı açısından önem teşkil eder. Aklınıza takılan tüm sorularınız için Umut Ol Umut Bul Facebook grubumuza üye olabilirsiniz.
12 yumurtlama döneminde, korunmasız ve düzenli olarak cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebelik oluşmaması durumu infertilite yani kısırlık olarak adlandırılıyor. Çocuk sahibi olmayı isteyen çiftlerin bu süreç sonunda birlikte değerlendirilmesi gerek infertilite nedenlerinin belirlenmesi gerekse çocuk sahibi olmak için uygulanacak tedavilerin çift özelinde planlanması açısından büyük önem taşıyor. Tüp bebek tedavisine ne zaman başvurulmalı? Bu sorunun yanıtı kadının yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Yaş ilerledikçe kadınların üreme hücreleri olan yumurtalık rezervlerinin azalması doğal yollarla gebelik şansının düşmesine yol açar. Bu nedenle tüp bebek tedavisine başvurulma zamanı da bu doğrultuda değişkenlik gösterir. 35 yaş altındaki kadınlar 1 yıl korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmadığı durumlarda tüp bebek tedavisine bir yıllık süre kadınların 35 yaş ve üzerinde olması durumunda 6 ay, 40 yaş ve üzerinde olması durumunda ise 3 ay olarak düşünülebilir. Tüp bebek tedavisi çiftlerin birlikte karar vermesi gereken, birlikte değerlendirilmesini gerektiren ve kapsamlı olarak planlanması önem arz eden bir tedavi sürecidir. Bu süreç çiftlerin hem fiziksel hem de psikolojik anlamda mümkün olduğunca sağlıklı olmasını ve birbirlerine destek sağlamalarını bebek tedavisi süreci nasıldır? Tüp bebek tedavisi süreci bir anda başlamaz, başlamamalıdır. Tedavi öncesi tetkiklerin mutlak surette tamamlanması ve elde edilen sonuçların doğru bir şekilde okunması gerekir. Bu kapsamda çiftler eş zamanlı olarak ayrı ayrı değerlendirilir. Kadınlara yumurtlama, tiroit ve hipofiz hormonlarının değerlendirilmesi için kan testleri yapılır. Yumurtalık rezervleri değerlendirilir ve tüplerde herhangi bir tıkanıklık olup olmadığının anlaşılabilmesi ve rahmin görüntülenmesi için rahim filmi zamanda pelvik ultrason ile yumurtalıklar, rahim ve fallop tüpleri incelenir. Erkeklere ise spermiyogram testi yapılarak sperm kalitesi hakkında bilgi edinilir. Bu aşamalarda herhangi bir sorun tespit edilirse öncelikle bu sorunların giderilmesi amacıyla tedavi planlaması yapılır. Unutulmaması gereken genel sağlık durumu ile doğurganlık arasında doğrusal bir bağ olduğudur. Çevresel koşullar, ideal kiloda olunup olunmaması, sigara kullanımı ve yaş gibi birçok faktör doğurganlığı etkileyebilir. Bu nedenle tüp bebek başarı oranının artırılması adına tedavi öncesi hazırlık süreci oldukça bebek tedavisi hazırlıkları tamamlandığında ise tüp bebek tedavisi aşamalarına geçiş yapılabilir. Tüp bebek tedavisi genel olarak 5 aşamadan oluşur. İlk aşamada sağlıklı embriyo elde etme olasılığının artması için yumurtalıklar uyarılır, olgunlaştırılır ve çatlatılır. İkinci aşamada olgunlaşan yumurtalar toplanır. Üçüncü aşamada erkekten spermler alınır. Sperm elde etme yöntemleri erkek kaynaklı infertilite olup olmaması doğrultusunda değişiklik gösterebilir. Örneğin erkek hastaların menisinde sperm bulunmuyorsa sperm elde edilmesi için mikroTESE gibi gelişmiş teknikler devreye bebek tedavisinin dördüncü aşamasında toplanan kaliteli yumurtalar ve erkekten alınan sağlıklı spermler laboratuvar ortamında döllendirilir. Son olarak da embriyolar rahim içerisine transfer edilir. Elbette tüm bu aşamalar oldukça detaylı bir şekilde takip edilmeli ve yumurta seçiminden yumurta ile birleştirilecek spermlerin belirlenmesine dek her bir adım özenle gerçekleştirilmelidir. Tecrübe, gelişmiş teknolojik imkanlar ve uzmanlık tüp bebek tedavisinin başarısını ciddi anlamda etkileyecektir. Tüp bebek tedavisi başarı oranı yükseliyor Tüp bebek tedavisi başarı oranı birçok faktörden etkilenebiliyor. Embriyonun kalitesi, embriyonun genetiği, kadının yaşı, verilen tedavilere gösterilen reaksiyonlar, sperm kalitesi ve genel sağlık durumu gibi birçok faktör kadar işlemin gerçekleştirileceği kliniğin teknolojik imkanları, ekibin tecrübesi ve uzmanlığı da tüp bebek tedavisi başarısını etkileme gücüne sahip. Ancak günümüzde tüp bebek tedavisi kapsamında karşılaşılan engelleri aşmak geçmiş yıllara oranla çok daha mümkün. Yeni teknolojilerin çıkması, tedavi öncesi kapsamlı testlerin uygulanması ve tüp bebek tedavisi aşamalarının çiftler özelinde detaylandırılabilmesi yüz güldüren sonuçların alınmasını bebek tedavisinde çiftlere de sorumluluk düşüyor Kişiye özel planlanan, her aşaması detaylı bir şekilde düşünülerek uygulanan tüp bebek tedavisi çocuk özlemine son verebiliyor. Ancak bu tedavi sürecinin kendine has dinamiklerinin olduğu, motivasyonun yüksek tutulması gerektiği, çiftlerin umutlarını kaybetmemesinin önemli olduğunun göz ardı edilmemesi gerekiyor. Kadınlar bu süreçte beslenmelerine, fiziksel ve psikolojik sağlıklarına dikkat etmeli. Hormon tedavileri ve yaşanan stresin erkeklere de yansıması mümkün olduğundan baba adaylarının mümkün olduğunca anlayışlı ve destek verici davranması gerekiyor. Stresli ama sonu umutla bağlanabilecek bu tedavi sürecinde huzurlu, sakin ve mutlu kalınması oldukça önemli. Gerektiği takdirde çiftlerin tüp bebek tedavisi aşamalarının üstesinden gelmeleri açısından, bu dönemde psikolojik destek almalarını da önerebiliyoruz.
inGenel posted19 Ekim, 2017Tüp bebek son zamanlarda en çok tercih edilen çocuk elde etme tedavilerinin başında geliyor. Fakat bu tedaviye başvuran kişilerin merak ettiği belli başlı sorular bulunuyor. Bu soruların ilki ve en çok merak edileni ise işlem sonrası cinsel ilişki transferinin ardından cinsel ilişkiye girmenin, tüp bebek tedavisi gören kadın açısından risk bulunuyor. Çünkü, kadının aşırı uyarılma sebebiyle büyümüş olan yumurtalıkları cinsel ilişki esnasında yırtılma riski altında olabilmekte ve bu durum ağrıya ve hatta yüksek ölçüde karın içi kanamaya sebep sebeple tedavi esnasında yumurtalıklarında hiperstimülasyon sendromu yani aşırı uyarılma görülen hastalarda cinsel ilişki olmamalıdır. Bir diğer merak edilen husus ise tedavi sonrası spor yapma konusudur. Egzersiz hamilelik oluşmasını birkaç değişik sebeple engelleyebilir. Birincisi koşu gibi sporlar hızlı tempoda yapılmakta olan sporlardır bu sebeple egzersizlerin oluşturduğu mekanik titreşimler tutunmaya çalışan embriyoyu konumundan oynatabilir. Bir diğer durum ise, hızlı tempolu egzersizlerin ortalama olarak vücut ısısını 2 dereceye kadar yükselmektedir. Vücut ısısında meydana gelen bu yükselişler düşüğe hatta ölümle sonuçlanan anomalilere yol açtığı daha önceki uygulamalarda sabit bir sonuçtur. Daha elle tutulur sonuçlar elde edilene kadar, yapılması gereken embriyo transferinin ardından yoğun kardiyovasküler egzersizden kaçınıp günde 30 dakikaya kadar yürüyüş tarzı hafif egzersizler diğer merak edilen konuda transfer sonrası beslenme konusudur. Tüp bebek tedavisi öncesinde ve sonrasında her zaman en önemli konulardan biri olan beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Sağlıklı bir vücut sağlıklı bir bebek anlamına gelir. Transferin ardından doktorun önerdiği biçimde beslenme listeleri olacaktır. Özellikle uygulamak bebeğin tutunması ve gelişmesi bakımından önem kazanıyor . Bu aşamada takviye olarak folik asit ve vitaminler olumlu sonuç veren ve başarı arttıran
Hamilelikte Vücut Kaşıntısı Nedenleri4 Ocak 2018Hamile kalmayı kolaylaştıracak öneriler5 Ocak 2018 Her kadın bir gün gebe kalmak ve bebek sahibi olmak ister. Özellikle evliliklerin ilk yıllarında doğal yolla gebelik elde edebilmek için denemeler yapılır, başarılı olunamadığı durumda ise üremeye yardımcı tedavi yöntemleri denenir. Çiftler bebek sahibi olabilmek için fiziksel, duygusal, maddi, manevi pek çok fedakarlıkta bulunurlar. Bunun sonucunda gebelik elde edildiğinde ise; gebelik sürecinin sağlıklı geçmesi, sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek gibi konularda endişeler yaşanır. Ancak her şeyin yolunda gittiği gebeliklerde de anne ve baba adayları hamilelik sürecinde cinsel ilişkinin nasıl olacağı, zararlı olup olmadığı konularına kafa yorarlar. Özellikle de gebelikte eskisi kadar aktif bir cinsel hayat yaşamayan çiftler bir an önce doğum gerçekleşsin ve normal cinsel yaşama dönülebilsin diye dört gözle beklerler. Ancak bu durumda da acaba doğumdan ne kadar sonra aktif bir cinsel ilişki olacak ya da doğum sonrası cinsellikte sorun olacak mı gibi endişelere kapılırlar. Doğumdan ne kadar zaman sonra cinsel ilişki yaşanabilir? Tüm etkenlerin olumlu olduğu bir normal doğumdan sonra lohusalıkta dikiş olsa da, olmasa da cinsel ilişkiye başlamak için ortalama 4-6 haftalık bir zamana ihtiyaç vardır. Bu da doğumdan yaklaşık 1 buçuk ay geçtikten sonra normal cinsel yaşama geri dönülebileceği anlamına geliyor. Çoğu zaman çiftler istedikleri için uygun görülen bu süreden daha önce de ilişkiye girebiliyorlar ve bunun anneye veya babaya her hangi bir zararı olmuyor. Ancak kadının vücudu ve vajinası tam olarak normal haline dönmediği için, iyileşmediği için çiftler ilişkide rahatsızlık hissedebiliyorlar, ilişkiden yeterince haz almayabiliyorlar. Doğumdan sonra tam olarak cinsel birleşim olmadan sevişmek ise anne ya da babayı rahatsız etmediği sürece yasak değildir. Normal doğum sonrasında cinsel ilişkide ağrı olur mu? Normal doğum gerçekleştiren bir kadın, ortalama 4-6 haftalık süre içinde kanama ve akıntı yaşayacaktır. Bundan dolayı bu süre geçmeden önce ilişkiye girilirse rahatsızlık hissedilebilir, dahası lohusa kadın cinsel ilişkiye girmek istemeyebilir. Bununla birlikte vajinada dikişi olan kadınların dikişlerinin iyileşmesi de ortalama 2 hafta kadar süre gerektiriyor. Bu dikişler iyileşmeden önce ilişkiye girilmesi kadında aşırı ağrıya neden olabilir ve dikişlere de zarar verebilir. Bu sebeple doğum kaynaklı epizyotomi dikişi olan hastalar, doktor kontrolünde izin verilmeden cinsel ilişkiye başlamamalıdır. Doğumdan sonra girilen cinsel ilişkide acı hissinin çok uzun süre devam etmesi de normal değildir. Rutin bir doğumdan sonraki birkaç ay boyunca kadının vajinada kuruluk hissetmesi normaldir. Eğer bu kadını çok rahatsız edecek düzeyde ise doktora danışarak uygun bir ilaç tedavisi alınmalı ve doktora danışmadan cinsel ilişkide kayganlaştırıcı ürünler kullanılmamalıdır. Lohusa döneminde ilişkiye girmek anne sütünü azaltır mı? Doğumdan sonraki 40 gün içinde annenin lohusalık döneminde olduğu bilinir. İşte 40 gün sonra lohusalık biter ve bebeğin kırkı çıkmış olur. Toplumda genellikle anneler lohusalıktan çıkmadan, yani bebeğin kırkı çıkmadan cinsel ilişkiye başlamanın anne sütünü azaltabileceği şeklinde yanlış bir inanış bulunmaktadır. Ancak hiçbir şekilde cinsel ilişki ile anne sütü üretimi arasında bir ilişki yoktur. Bu bağlamda cinsel ilişkiye girmek ya da sevişmek anne sütünü azaltıcı bir etki göstermez. Ancak annenin vajinası normal haline dönemden cinsel ilişkiye girmek kimi zaman acı hissine yol açabilir. Normal doğum yapan kadınlarda cinsel ilişkide kanama normal mi? Normal doğum yapan bir kadında doğumdan sonraki 4 – 6 hafta içinde, bazılarında daha uzun süre çeşitli yoğunluklarda ve miktarda kanama olmaktadır. Bu bağlamda ilk dönemlerde cinsel ilişki sırasında ya da ilişkiden sonra da kanama veya kahverengi lekelenme, koyu renkli akıntı olması normaldir. Ancak kadının lohusalık dönemi bittikten sonra, yani doğumun üzerinden 6 haftalık süre geçtikten sonra bu şikayetlerin olmaması gerekir. Bu dönem geçtikten sonra hala ilişki esnasında ya da sonrasında kanama veya lekelenme oluyorsa daha fazla vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Bu tür vakalarda rahim ağzında veya doğum dikişi bölgesinde bir sorun olabilir. Normal doğum sonrası cinsel ilişkide nelere dikkat edilmelidir? Doğumdan sonraki dönemlerde özellikle düzenli olarak emziren annelerde artan prolaktin hormonuna bağlı olarak vajinada kuruluk olabilir. Bu da cinsel ilişki esnasında acıya sebep olabilir. Böyle bir durumda doktora danışarak kayganlaştırıcı jeller kullanılması önerilir. Ancak vajinada kuruluğun yanında, kötü kokulu akıntı ve kaşıntı gibi sorunlar da görülüyorsa vajinada enfeksiyon iltihap gelişmiş olabilir. Bu durumda da kadın ilişki esnasında acı duyar ve ilişkiden zevk almaz. Böyle vakalarda öncelikle doktor muayenesi ve gerekirse ilaç tedavisi uygulanır. Lohusalık döneminde olan bir kadın cinsel ilişki sonrasında vajinanın içini su veya başka herhangi bir madde işe temizlemeye çalışmamalıdır. Genellikle hijyen amaçlı yapılan bu yanlış uygulamalar, vajinanın florasını bozarak çok ciddi enfeksiyonlara neden olabilir. Doğumdan sonra cinsel ilişkiye girenlerde hamile kalma riski var mıdır? Halk arasında “süt koruması” diye adlandırılan bir durum vardır. Bu durum emziren kadınların emzirmeyi bırakıncaya kadar korumasız cinsel ilişki yaşasalar da gebe kalmayacakları şeklinde yorumlanmaktadır. Bu fikir, bir bakıma doğru kabul edilebilirken, emzirdiği halde gebe kalabilen kadınlar da bulunmaktadır. Şöyle ki; normal doğum veya sezaryen doğumdan sonra kadın çok düzenli olarak bebeğini emziriyorsa gebe kalma riski düşüktür. Ancak ister normal doğum yapsın isterse sezaryen doğum olsun, özellikle çok sık ve düzenli emzirmeyen kadınların korumasız cinsel ilişki ile tekrar gebe kalma riskleri vardır. Bu dönemde kadının adetinin henüz başlamamış olması onu yanıltmamalıdır. Çünkü doğumdan sonra adetleri başlamasa da yumurtlama gerçekleşebilir ve korumasız cinsel ilişki halinde gebelik meydana gelebilir. Tüm bunlardan yola çıkarak; düzenli olarak emziren kadınlarda risk daha düşük olmakla birlikte, çok da sık emzirmeyen kadınların gebe kalma riski yüksektir. Yani aslında doğumdan sonra bir korunma yöntemi uygulamadan korumasız cinsel ilişki yaşayan kadının az ya da çok gebe kalma riski bulunmaktadır. Bu sebeple de doğumdan sonra korunma nasıl korunmak gerektiği konusunda doktorla görüşerek kişiye en uygun yöntemi bulup uygulamak çok daha garanti bir yol olacaktır. Şunun altını çizmekte fayda var ki; gerek normal doğum gerekse sezaryen sonrasında annenin vücudunun iyileşip toparlanması için kesinlikle biraz zaman gerekmektedir. Ancak bu iyileşme sürecinin ne kadar süreceği ve ne zaman seks için uygun olacağı da kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bu bağlamda yeni doğum yapan kadının öncelikle fiziksel ve duygusal bakımdan cinsel ilişkiye hazır olması gerekir. Bunun için doktorun muayene sonuçlarına göre kanaati, kadının kendisini nasıl hissettiği gibi durumlar birlikte değerlendirilmelidir. Genel bir yargıda bulunmak gerekirse; çok az sayıda çift doğumdan sonraki bir ay içinde cinsel ilişkiye başlar. Ancak birçok çiftin düzenli bir cinsel hayata dönmesi doğumdan sonraki 6 haftadan sonrasını bulur. Doğumun ardından hemen cinsel ilişki için ısrarcı olmamak, doğumdan sonra 2 ay geçtiği halde cinsel ilişkiye girilemiyorsa da mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekiyor.
tüp bebek öncesi cinsel ilişki